Öküz Kocam Olmadığında Beni Kardeşi Sikiyor!
Selamlar, adım Tuğba. 19 yaşında, 1.63 boyunda, 48 kiloda,
sarışın, mavi gözlü, fındık burunlu, kalın dudaklı, alımlı bir kadınım. Bundan
1 yıl önce görücü usulüyle, benimle bir boyda, 39 yaşında, şişman, kel, kaba
saba ve çirkin bir adamla, sırf çok zengin olduğu için evlendirildim ve
Bursa’ya gelin gittim. Kocam, cinsel anlamda tam bir felaketti. Sadece onun işi
görülene kadar yataktaydık. Zaten siki de küçüktü (olsa olsa 10-12 cm kadar
anca var). Evlendikten sonra orgazm nedir hiç bilemedim.
Genç kızken, kızarkadaşlarımızla birbirimize, fantazilerimizi yaşamış gibi
anlatır, neşelenirdik. Evlendikten sonra o günleri düşünür, arkadaşlarımın
anlattıkları hikayeleri hatırlamaya çalışır ve elim amımda kendimi tatmin
etmeye uğraşırdım. Ancak kocamın kıl yumağı gibi vücudu aklıma gelir ve herşey
berbat olurdu. Evlilik yıldönümümüzde en seksi kıyafetlerimi giymiş ve kocamın
işten gelmesini beklemeye başlamıştım. Kararlıydım, kocamı azdırıp beni
sikmesini sağlayacak, en azından bu gece ben de tatmin olacaktım. Ancak kocam
telefonla aradı ve gelemeyeceğini, işleri için 2 günlüğüne İzmir’de olacağını
haber verdi, kaynım Serhat’ı da bana gözkulak olsun diye eve yolladığını
söyleyip kapadı telefonu. Evlilik yıldönümümüzü bile unutmuştu öküz! Sağlık
olsun dedim kendi kendime.
Kocam telefonu kapadıktan yarım saat kadar sonra Serhat geldi. Ben buarada
üzerimi değişmiş, tekrar günlük kıyafetlerimi giymiştim. Serhat’a kapıyı açtım
ve toklaştık. “Merhaba yenge, naaber?” dedi. “İyiyim yengeciğim,
sen nasılsın? Hoşgeldin!” diyerek karşıladım kaynımı. Serhat, 1.80
boylarında, body sporu yapan, 25 yaşında, bekar bir gençti. Kocam İzmir’den
dönene kadar, ben yalnız kalmayım diye bizde kalacaktı.
Saat gece 21:00 civarı Serhat’ın odasını hazırladım ve “Serhat odan hazır,
istediğin zaman yatabilirsin, ben 10 dakikalığına bir komşuya
uğrayacağım!” diye seslendim. Serhat kocamın bilgisayar odasındaydı. Ses
gelmeyince yanına gittim. Kulağında kulaklık, bigisayardan müzik dinliyordu.
Kulaklığı çıkardım ve tekrar odasının hazır olduğunu, komşuya gidip geleceğimi
söyledim. “Tamam yenge, sağol!” diyerek bana göz kırptı ve gülümsedi,
kulaklıkları yine taktı. Ben de komşuya gittim. 10 dakikalığına diye çıkmıştım
evden, ama 2 saat kadar oturmuşum Hayriye hanımla. Saat 23:00 gibi tekrar eve
geldiğimde Serhat yatmıştı. Ben de odama çekilip uyudum.
Bir ara uyandım, saate baktım, gecenin 02:30’unu gösteriyordu. Açlıktan midem
kıyılmıştı, mutfağa iki lokma birşeyler atıştırayım diye odamdan çıktım. Kocamın
çalışma odasının kapısına yaklaştığımda bilgisayarın monitoründen ışık
vuruyordu koridora. Kapıya biraz daha yaklaştım, tahmin ettiğim gibi Serhat
bilgisayar başındaydı. Yarı çıplaktı, boxerla oturuyordu ve sırtı kapıya
dönüktü. Hafifçe kafamı kapıya doğru uzattığımda, bilgisayarda pørnø izlediğini
farkettim. Kulaklıkları yine takmıştı ve benim geldiğimin ve onu izlediğimin
farkına bile varmamıştı. Koridorda, bilgisayara sadece 1,5 metre uzaktan, ben
de onun izlediklerini izlemeye başladım. Gördüklerim beni fena etkilemişti,
amım birden sırılsıklam olmuştu. Elim bacaklarımın arasında, koridor duvarına
dayanmış halde amımı okşuyordum. Bir süre sonra sırtım duvara dayalı, yere
oturacakmışım gibi bir vaziyette aşağı kayarak gözlerim kapandı ve titreyerek orgazm
oldum…
Ama tam o sırada Serhat kulaklığı çıkarmış ve orgazm olurken çıkardığım
iniltileri duymuş, kapının ağzında dikilmiş, beni izliyormuş. Gözlerimi açıp
Serhat’ı farkettiğimde hemen toparlandım, “Ben… ben mutfağa
gidiyordum… birşeyler atıştıracağım, sen de istermisin Serhat?”
diyebildim kekeleyerek. Başını hafifçe salladı, yüzünde hin bir tebessüm vardı.
Mutfağa girdiğimde (Ne yapacağım ben şimdi?) diye düşünüyor, bir yandan da
telaşla birşeyler hazırlamaya çalışıyordum. Ama inanın ne hazırladığımı ben de
bilmiyordum. Serhat sessizce gelip arkamdan sarılınca, elimdekiler fırladı
elimden ve bir çığlık attım. Serhat belimden sımsıkı tutmuştu. Kulağıma eğilip,
“Korkma yenge, benim!” diye fısıldadı. “Serhat ne yapıyorsun
sen? Kendine gel!” diyerek itmeye kalksam da, mümkün değildi, çok
güçlüydü…
Boynumu öpmeye başladığında, kalçalarım arasındaki sertliği farkettim. Çok
korkuyordum, “Serhat lütfen yapma, ne yaptığını bilmiyorsun sen!”
desem de faydası yoktu. “Abim seni tatmin etmiyor mu da, mastürbasyon
yapıyorsun yenge?” dedi bana. Korkuyla birlikte müthiş bir heyecan dalgası
kaplamıştı içimi, çünkü arkamdaki sertliğin çok büyük olduğunu
hissedebiliyordum. “Beni mi sikeceksin Serhat? İstediğin bu mu?”
dedim. Cevap bile vermeden beni kucakladığı gibi yatak odasına götürdü.
Sırtüstü yatağa yatırdı, geceliğimin eteklerini yukarı sıyırdı, bir çırpıda
külodumu çekip çıkararak, ağzını amıma gömdü. Artık itiraz edemiyor, sadece o
anın tadını çıkarıyordum. Dudaklarını amımın dudaklarıyla birleştirmiş, deli
gibi emiyordu. Sadece amımı yalayıp emerken 2 kez boşalmıştım. O arada
geceliğimi de fora etmiştim. İlk kez kocamdan başka bir erkeğin karşısında
çırılçıplaktım…
Kafasını amımdan kaldırdığında, ağzı yüzü amımın sularıyla sırılsıklamdı. Bana,
“Olduğun gibi kal!” diyerek yatakodamdaki banyoda ağzını yüzünü
yıkayıp geldi. Ancak boxerini henüz çıkarmamıştı. “Hadi çıkar şunu!”
dedim gözümle boxerini işaret ederek. Kolumdan tutup ayağa kaldırdı beni,
dudaklarıma yumuldu. Harika öpüyordu. Ateş yine basmıştı vücudumu. Bana,
“Sen çıkaracaksın onu!” diyerek omuzlarımdan bastırdı. Sikini ağzıma
almamı istiyordu besbelli. Bunu kocam da çok isterdi, ama ben kocama bunu
yapmayı sevmiyordum. Serhat’in göğsünü öpüp yalamaya başladım, ordan da
aşağıya, beline kadar indim. Yarağı boxeri yırtıpta çıkacak kadar zorluyordu.
Boxeri aşağı sıyırdığımda, kocaman birşey yüzüme çarpmıştı. Gözlerim
yuvalarından çıkacaktı. Belki vücuduna oranla sikinin boyu çok büyük değildi,
ama ben böyle birşeyi daha önce canlı canlı hiç görmemiştim…
Serhat kafamı sikine doğru bastırdı, “Ağzına al yenge!” dedi. Ağzımı
açabildiğim kadar açtım, ama yarısı ancak girmişti ağzıma, onu aldığımda da
öğürmeye başlamıştım. Ağzımdan çıkarıp, “Serhat bu çok büyük,
alamıyorum!” dediğimde, “Alırsın yenge, alırsın!” diyerek tekrar
başımı sikine doğru bastırdı. Alabildiğim kadarını ağzıma almış, biraz da
alıştıktan sonra emmeye başlamıştım. Hiç sesi soluğu çıkmadan ağzımdayken
boşaldı hınzır. Ben kalkıp banyoya fırladım ve kusmaya başladım. Serhat ise beni
izliyor ve kahkahalarla gülüyordu. Geri döndüm, “Serhat, bak bu
yaptıklarımız ilk ve sondu! Sakın bir yerlerde anlatma, rezil oluruz
valla!” dedim ve giymek için külodumu aldım yerden. Ama Serhat külodumu
elimden alıp kenara fırlattı ve “Daha işimiz bitmedi yenge! Abimle
evlendiğinizden beri onun seni doyuramadığını biliyorum. Seni abimin hiç
sikmediği gibi sikeceğim!” deyip beni kendine çekti, dudaklarıma
yumuldu…
Dudaklarımı koparacakmış gibi öperken nefesimi kesmişti. Bir eliyle belimden
çekerek beni kendine yapıştırmış, diğer eli de götümün yanaklarını avuçluyor,
yoğuruyordu. Artık ben kendimi salmıştım ve karşılık veriyordum. Ayakta
çılgınca öpüşmeye başladık. Serhat’ın güçlü kollarında sıcakta eriyen tereyağı
gibiydim. Vücutlarımız ter içinde kalana dek öpüşüp seviştik. Bu arada tüm
korkularımı ve kaygılarımı unutmuş, açılmaya başlamıştım yavaş yavaş. Yatağa
uzandım ve “Hadi aslanım, söndür yengenin ateşini, yanıyorum!” dedim,
iniltilerle Serhat’ı kolundan tutarak yatağa çektim…
Serhat yine dudaklarıma yapıştı. Kalın etli dudaklarım onu çok çekiyordu.
“Dudaklarına dünyaları veririm yenge!” diye mırıldandı. Sonra
boynuma, ordan da göbeğime indi. Bu arada elleri boş durmuyor, kocamın nerdeyse
hiç dokunmadığı göğüslerimi mıncıklıyordu. Avuçlarında kaybolup gidiyordu
göğüslerim. Amıma indiğinde, ben bir kez boşalmıştım bile. Diliyle amımı
sırılsıklam edene dek yaladı ve amımı emmeye başladı. Bir ara dudaklarını amıma
dayadı, resmen amımla öpüşüyordu. Müthiş zevk alıyor ve inim inim inliyordum.
Doğrulup bacaklarımı iki yana araladı. Bu defa yarağını ağzıma hiç almamıştım,
ama yarağından zevk suları gelmeye başlamıştı. Yarağının başını amıma
dayadığında sanki amımda bir yumruk var gibi geldi. Ben daha, “Lütfen
yavaş sok Serhat, abinin siki bamya kadar bile değil…” diyene kadar,
amıma soktu yarağını. İlk girdiğinde sadece, “Iıııhhh!” diye bir ses
çıktı benden. Her yanım uyuşmuştu. Bu da yetmezmiş gibi, hemen gidip gelmeye
başlamıştı…
Ben, “Yavaş hayvan!” diye bağırdıkça, Serhat pis pis sırıtarak ve hiç
istifini bozmadan köklüyordu amıma. Acı ve zevk karışıp gitti birbirine. Kısık
kısık çığlıklar atıyordum. Taşakları o kadar büyüktü ki, götüme vurduğunu, o
kadar büyük bir yarağa rağmen hissedebiliyordum. “Yavaş sik orospu çocuğu,
amımı dağıttın, senin gibi bir piç daha varmı bu dünyada!” diye
yırtınıyordum altında. Bir süre beni bu pozisyonda sikti. Amım yarağının
kalınlığına alışmıştı, ama uzunluğu başıma dertti. Her köklediğinde geri
kaçmaya çalışıyordum.
Derken amımdan çıktı ve “Domal bakalım yenge!” diye emretti adeta.
Ben önünde domaldım ve omuzlarımı çökerttim. Amım kabak gibi karşısındaydı.
Kalçalarımdan kavradı ve yarağını tekrar amıma soktu. Kasıklarını kalçalarımda
hissettiğimde ölüyorum sandım. Demek ki bu pozisyonda yarağı daha derine
iniyordu. Benim acı içinde inlemem ve bağırmam delirtmişti onu, sert sert
köklerken, “Bağır orospu, bağır! Senden ala orospu çocuğu mu olur lan,
baksana kaynına veriyorsun!” diye söyleniyordu. Ben sadece, “Aaaayy,
aman, off!” diye inleyebiliyordum. Canım gerçekten çok yanıyordu.
Çok geçmeden bu pozisyona da alışmıştım. Bu defa tatlı tatlı inlemeye başladım,
“Serhat’ım, sik beni erkeğim, sikin ne kadar tatlı, ne kadar güzel
sikiyorsun yengeni!” dedikçe, Serhat’ın hırıltıları daha da yükseliyor,
ama bir türlü boşalmıyordu. Birden içimden çıktı ve yine sırtüstü yatırdı beni.
Aslında bu pozisyonu çok seviyordum. Şimdiye kadar, şişko, kel ve şekilsiz,
öküz kocamın yüzüne tahammül etmiştim. Oysa Serhat oldukça yakışıklıydı ve
boğum boğum kasları olan bir erkeğin beni eze eze sikmesi müthiş bir zevkti.
Bacaklarımı omuzuna aldı ve eliyle yarağından tutarak amıma dayadı. Yine birden
bire köküne kadar sokmuştu. “Aayyyy!” diye çığlık attım yine. En
derine girmişti yarağı. “Lan piç, her seferinde bağırtma beni, tatlı tatlı
sikeceksen sik işte!” diye söylenirken, Serhat amıma kocaman yarağını
pompalamaya devam ediyordu…
Bir elini yatağa dayamış, diğer eliyle boynumdan yakaladığı gibi üzerime abandı
ve dudaklarımı öpmeye başladı. Anestezi etkisi yapmıştı bu ateşli öpücük. Çok
geçmeden Serhat adeta yaralı bir hayvan gibi böğürerek, içimde volkan gibi
patlamıştı. “Eyvaah, Serhat naaptın sen yaa? Korunmuyorum!” diye
hayıflanarak söylenmeye başladım. O ise yüzünde mutluluktan uçar bir
tebessümle, “Abimle bu aralar bir sikişsen hiç fena olmaz yenge!”
diyerek üzerimden kalktı. Kocaman yarağının ucundan dölleri sarkıyordu.
Yarağını ağzıma dayadı. Ben de yine alabildiğim kadarını ağzıma alarak,
yarağında kalan tüm dölleri emdim. Sonra birlikte duş aldık, tekrar yatağa
girdik, sabaha kadar sevişip sikiştik ve birbirimize sarılarak uyuduk.
Sabah kahvaltıdan sonra Serhat, “Yenge ben çıkıyorum, akşama istediğin
birşey varmı?” diye seslendi. Akşama geç kalmamasını rica ettim ve
uğurladım. Akşam saat 20:00 sularında Serhat geldiğinde, ben henüz dinlenememiştim.
“Ne o yenge, çok bitkin görünüyorsun?” deyince, “O yarağı sen
yesen, sen de bitkin görünürdün!” diye cevap verdim. Akşam yemeğine
oturduğumuzda, yemeğini çabuk çabuk yemeye başladı. “Yavaş yesene, acelen
ne?” dedim. Serhat yine pis pis sırıtarak, “Yemekten sonra tatlı
olarak seni istiyorum yenge!” dedi. “Aaaa, hayır Serhat yaaa, lütfen
ama, bana da acı, ben de insanım, sabaha kadar siktiğin yetmedi mi?”
dedim. Ama o sırada bacaklarımın arasında birşey hissettim. Eğilip baktığımda,
ayağıyla amımı okşamaya çalıştığını gördüm. “Deli oğlan!” diyerek
gülümsedim ve ekledim, “Ama bu akşam hiç heveslenme, amım dağıldı,
sikişemeyiz!” dedim. Serhat yemeği bırakıp, ayağa kalktığı gibi beni
kucakladı ve yine yatak odasına götürdü…
Ona yalvarırcasına, “Nolur bu akşam sikme, sonra yine sikersin, çok
yorgunum!” dedikçe, o başını hayır der gibi iki yana sallıyordu. Yatağa
yatırdı ve “Merak etme yenge, çok uzun sürmeyecek!” dedi. Çırılçıplak
kalana dek soyundu. Yarağı henüz kalkmamıştı, ama bu haliyle bile kocamım
sikinden çok büyüktü. Ben yarağına bakarken, “Soyunsana amına koduğum
orospusu!” diyerek yüzüme hafif bir tokat attı. Sanki robot gibiydim,
tokadı yer yemez soyunmaya başladım ve bir çırpıda çırılçıplak kaldım. Bir an
önce ne olacaksa olsun istiyordum. Ağzıma almamı istediği yarağını bu haliyle
zorda olsa hepsini ağzıma almış, emmeye başlamıştım. Birkaç saniyede yine o
ihtişamına kavuşmuştu.
Domalmamı istedi, ben de domaldım. Götüme parmağını soktuğunda canım çok yandı.
“Aaaaahhh! Naapıyorsun lan?” diye bağırdım ve arkama dönüp baktığımda
parmağını götümden çıkardı. “Bana zorluk çıkarırsan canın çok yanar yenge,
madem amın dağıldı, bu gece de götünü sikeceğim!” deyince, ben ayağa
kalkmaya çalıştım, ama Serhat’a gücümün yetmesi mümkün değildi. Çaresiz olacakları
beklemeye başladım. Götümün deliğini sırılsıklam yapana kadar yaladı ve
tükürükledi. Ben az önce parmağının verdiği acıyla yarağının götüme nasıl
gireceğini düşünürken, o yarağının kafasını götüme dayamıştı bile.
“Bağırma sakın!” dedi ve birden yüklendi. Beynim karıncalanmış,
gözlerimde şimşekler çaktı. “Ooouufff!” diye bir ses çıktı benden,
ardından, “Orospu çocuğu yırttın götümü!” diye bağırdım. Serhat
kaçamayım diye kasıklarımdan tutmuş, kıpırdamadan bekliyordu.
Ben götten sikilmek çok ta kötü değilmiş diye düşünürken, içimi adeta
parçalarcasına sokmaya devam etti. Meğer daha yarısı girmemiş. “Serhat
noolur yapmaaa, çok canım acıyoor!” diye ağlamaya başladım. “Sus
amına koduğumun orospusu, sidikli kızlar gibi ağlamayı kes!” diye azarladı
ve götüme pompalamaya başladı. Benden çıkan acı dolu sesler onu çıldırtmıştı
adeta, daha hızlı gidip geliyor, götüm cayır cayır yanıyordu. Çok geçmeden
boşaldı götümün içine. Halen iki gözüm iki çeşme ağlıyordum. Yarağını götümden
çıkardığında, gazoz şişeleriyle parmağımızla oynarken çıkan sese benzer bir ses
çıktı. Göt deliğimin kapanmadığını hissediyordum. Yanıma uzandı ve
“Bebişiim, tatlı yengem benim, hadi ağlama artık, bak bitti işte! Bundan
sonra seni yaraksız bırakmayacağım!” diye teselli ediyor, nazikçe dudaklarımı
öpüyor, göğüslerimi okşuyordu. Yarım saat kadar yattıktan sonra kalktık ve duş
alıp, kalan yemeğimize devam ettik.