Kaynanam Damat Yarağının Tadını Denedi

Selam, ben Ankara’dan Hakan, 26 yaşındayım. Evliyim ve 2 çocuğum var. Şunu da belirteyim ki, eşim Fidanı da çok seviyorum. Fidanla yaklaşık 5 yıl önce evlendim. Çok güzel bir evlilik hayatımız var ve mutluyuz. Benim bir de dünyalar güzeli bir kaynananam var. Onu hep arzular, ah şu kaynanamı bir sikebilsem diye hep içimden geçiririrdim. Kayınpeder postaneden emekli, kaynanam da 45 yaşında, tam bir afet, kapalı giyer ve çok çekici bir kadın. Bizim ev Ankara Eryaman’da, kaynanamlar da Etlikte oturuyorlar. Hikayem bundan 2 ay öncesinden başlıyor. 2 ay evvel kaynanamlar bize telefon açtılar, “Torunlarımızı özledik, size geliyoruz!” diye.

Cumartesi geldiler. Oturduk, yedik, içtik. Benim gözüm her zamanki gibi kaynanama takılıp duruyordu. Dikkatli bir şekilde sürekli ona bakıyordum. Bir ara bakışlarımı yakaladı, o da bana baktı biran sonra gözünü kaçırdı. O anda içimden (Bu iş olmaz!) dedim. Neyse, kayınpeder, “Ben biraz hava alayım!” dedi, çayını ve sigarasını aldı çıktı balkona. Hava biraz soğuk olduğundan ayakta dikilip içiyordu çayını ve sigarasını. Biz de eşim, ben ve kaynanam içerdeydik. Birden balkonda bir gürültü oldu, hepimiz balkona koştuk. Kayınpeder yığılmış yerde yatıyordu. Hemen kaldırdım, koltuğa oturttum, “Neyiniz var baba?” dedim. “Bilmiyorum oğlum. Kalbim…” deyip duruyordu. Hemen ambulansı aradım, hastaneye götürdüler. Ve bizde çocukları komşuya bırakıp, arkadan arabamla gittik hastaneye. Hastanede kayınpederin kalp krizi geçirdiğini ve gözlem altına alacaklarını söylediler. Kaynanam yanında kalmak istedi, ama onun da şoktan hali perişandı. Fidan da “Anne sen çok kötüsün, iyi değilsin, ben kalırım! Siz Hakanla eve gidin!” dedi.

Bu arada saat akşam 17,00 civarı olmuştu. Kaynanamla eve geldik, çocukları komşudan aldım ve eve çıktık. Kaynanam şokun etkisiyle harbiden çok kötü olmuştu. İlerleyen saatlerde eşimi aradım ve kayınpederin durumunu sordum, “İyi!” dedi. Kaynanam da konuştu biraz, ikna oldu. Saat 23,00 civarı oldu, “Hadi anne yatalım, babamı merak etme düzelir!” dedim. “Tamam!” dedi. “Anne istersen sen bizim odada yat, ben şu kanepeye kıvrılır yatarım!” dedim. “Olmaz öyle şey! Sen rahatsız olma oğlum, git yatağına yat!” dedi. “Tamam!” dedim. Salona yastık yorgan getirdim. Çocuklar çoktan uymuştu bile, ben de gittim yattım. Ama kaynanam aklımdan çıkmıyordu, yatakta onu düşünerek 31 çekiyordum. Birden salonun ışığı yandı, kaynanam lavaboya gidecekti zannedersem. Odamın kapısını açık bırakmıştım, kafamı kaldırdım baktım, evet kaynanam lavaboya gidiyordu. Saçlarını açmış, üstünde ince bir gecelik vardı. Salonun ışığı incecik geceliğinden vuruyor, amını götünü tüm hatlarıyla belli ediyordu. Birkaç saniyede gördüğüm bu manzara ile çok seksi bir görüntüsü vardı. Ve galiba sütyeni de yoktu, geceliğin altında sadece külotunun, o kalçalarını sıkıştırmış şeklini seçebildim…

Fırsat bu fırsat oğlum Hakan, yap hamleni! dedim ve üstümdeki pijamayı çıkardım, şortla kaldım. Sikim zaten asılmaktan taş gibi olmuştu. Üstelik sikim de hatırı sayılır derecede iri ve kalındır. Şortumun önü çadır kurmuş bir vaziyette, kaynanamdan haberim yokmuş gibi odamdan çıktım. Güya ben de lavaboya gidiyordum. Kaynanam tam tuvaletten çıktığında, o vaziyette, kaynanamla karşılaştık. Ben kaynanamın dikkatini sikime çekmek için utanır gibi yapıp, elimle sikimin kabarıklığını kapattım, “Anne özür dilerim, lavaboya gidecektim.” dedim. “Utanma oğlum, sen de benim bir evladımsın!” dedi. Ama gözünü önümden alamıyordu. “Lavaboda işim bitti, girebilirsin!” diyerek salona geçti. Ben girdim tuvalete, 1 dakika durdum, sikimi sıvazladım ve kalkık sikle tekrar çıktım…

Kaynanam bu arada yatmamış, mutfaktan su almış geliyordu, salonun önünde karşılaştık. Ona, “Babama çok üzüldüğünü biliyorum anne, onu çok mu seviyorsun?” dedim. “Evet oğlum, ne oldu ki?” dedi. “Anne bir şeyi merak ediyorum, yanlış anlama da…” dedim. “Neyi merak ediyorsun oğlum?” dedi. Ben yine güya utanarak, “Siz yaşlarda seks hayatınız nasıl oluyor?” dedim. “Ahh ahh! Olmaz olsun! Oğlum sen benim evladımsın, yabancı değilsin! Bu yaşta kayınpederinde tık yok!” dedi. Oturduk biraz konuştuk. Sonra laf döndü dolaştı yine sekse geldi ve bana, “Bak oğlum, seni severim, sen de kendine dikkat et, sigarayı bırak, ilerde kayınbabana dönersin!” dedi. “Nasıl yani?” dedim. “Dedim ya kayınbabanda tık yok diye, işte bu sigaranın zararı. Yatakta 2 dakika falan sürüyor, işini bitirip yatıyor, ben umurunda bile değilim adamın!” dedi. Ben yangına körükle gidip, “Eeee, sen ozaman… şey yani, nasıl hallediyorsun?” dedim. Kaynanam bu soruma gülerek, “Nasıl halledeyim oğlum? Malum… Elime sağlık!” diye cevap verdi…

Ben de “Anne biz de Fidanla hemen hemen 2 aydır bir şey yapmıyoruz, senden saklamanın bir anlamı yok!” dedim. “Aaa! Neden oğlum?” dedi. “Yara mı ne varmış, doktor yasakladı. Yani seninle kaderimiz bir yerde aynı! Elimize sağlık! Anne, yanlış anlama ama, beni her zaman sevdiğini söylersin, sana bir şey diyeceğim, ama kızmak yok! İstemezsen de hoş görürüm!” dedim. “Lafı gevelemeden söyle bakayım, ne diyeceksin? Kızmam, niye kızayım oğlum?” dedi. “Hani yan gözle baktığımdan değil, sen Fidanın annesisin, sadece bir geceliğine de olsa, beni mutlu etmek istemez misin?” dedim. Kaynanam şaşırdı, “Haydaaaa! Nasıl mutlu edecem?” dedi. Kendimi topladım ve “Anne, ben seni şu anda çok arzuluyorum!” dedim. Kaynanam şaşırdı ve “Olur mu oğlum, kafayı mı yedin? Sen benim damadımsın, oğlumsun!” dedi. “Ne fark eder anne, oğlun olup öz oğlun değilim ya!” dedim ve yanına oturdum, elimi geceliğinin altına sokup, bacaklarını okşamaya başladım. Kaynanam geri çekilir gibi yaptı, ama ben bacaklarını okşamaya devam ettim ve “Anne bak, sen de epeydir benim gibi elinle hallediyormuşsun, hadi gel kırma beni, ikimize de bir iyilik yap! Ne olur?” diyerek, acınacak bir yüz ifadesi takındım…

Kaynanam durdu düşündü biraz. (Bu arada elim geceliğinin altından külotuna kadar çıkmış, bacaklarının amına yakın yerleri okşuyordum!). Ve “Tamam o zaman, ama sadece bir seferlik yapacağız, başka istemeyeceksin!” dedi. “Tamam!” dedim, tuttum yatak odasına götürdüm. Kapıyı kilitledim ve şortumu çıkardım, sikim ok gibi fırladı. Benim yarağı gören kaynanamın gözleri Faltaşı gibi açıldı, “Aman o ne damat?” dedi. “Yarak! Ne oldu ki?” dedim. “Bu çok büyük! Kayınpederininki bunun yarısı kadar anca!” dedi. “O zaman seni hiç sikilmemiş sayıyorum anne!” dedim ve dudaklarına yapıştım. Deliler gibi öpüşüyorduk kaynanamla. İşte hayalimdeki kadın kollarımdaydı artık. Kaynanam eliyle sikimi kavradı, okşamaya başladı. Sonra eğildi, ağzına aldı ve yalamaya başladı. Şaşırmıştım, bunu yapacağını hiç beklemiyordum. Öyle bir emiyordu ki, zevkten ölecektim…

Sikimi zar zor kurtardım ağzından ve kaynanamı soymaya başladım. Geceliğini indirdiğimde, sütyensiz memeleri dimdik ve kocamandı. Altında sadece külotu kalmıştı, onu da bir çırpıda çektim çıkardım. Ne am vardı kaynanamda! Sanki Fidan onun amından çıkmamıştı. Kaynanam direkt amına sokacağım diye tahmin ettiğinden olsa ki, bacaklarını ayırdı ve sırtüstü uzandı. Ama ben yumuldum amına ve amını yalamaya başladım. Kaynanam şaşırmıştı, anında, “Ayy aman offf!” diye inlemeye başladı. Başımı kaldırdım ve amına parmaklarımı sokup, “Ne oldu anne?” dedim. “Bir şey yok oğlum, devam et, kayınbaban hiç böyle şeyler yapmaz!” dedi. Ben parmaklarımı kaynanamın amına sokup çıkarırken, klitorisini de dudaklarımın arasına aldım emiyordum…

Ve çok geçmeden kaynanam ağlar gibi sesler çıkararak kasıldı ve ağzıma saldı amının Orgazm sularını. Ben amını yalamaya devam ettim, amının sularını yalıyor yutuyordum. Saçımdan asılarak üstüne çekmeye çalışıyordu, “Öldürdün beni, yeter, bitirdin beni, hadi oğlum sik artık beni! Hakanım! Aslan damadım!” diye yalvarıyordu. Bence de bukadar yeterdi, çünkü benim yarak patlamak üzereydi. Yavaşça doğrulup yukarı kaydım. Kaynanamın bacaklarını omzuma alıp, sikimi amına dayadım ve öyle bir soktum ki, kaynanam bastı çığlığı. Hemen elimle ağzını kapadım ve pompalamaya başladım. Nasıl pompalıyorum ama, kaynanam zevkten bağırmamak için, elimi ısıra ısıra, Orgazm oluyordu. Amı iyice kayganlaşmıştı, ben de fazla dayanamadım ve son bir köklemeyle içine fışkırttım döllerimi…

Kaynanam resmen Nirvanaya ulaşmıştı, gözleri yumuk, bacaklarını boynuma kenetlemiş, ruh gibi yatıyordu. Belim ağrımıştı, sikimi amından çıkarmak için uğraşınca, bacaklarını daha da sıktı boynuma ve “Çıkma! Sabaha kadar kal içimde, sabaha kadar sik beni!” dedi. Ama sikim içinde küçülünce, bacaklarını indirdi boynumdan, ben de çıkıp, uzandım yanına. Hemen doğruldu inik sikimi (tümden ağzına alıp) emmeye ve yalamaya başladı. Taşaklarımı bile emiyordu…

‘Sadece bir seferlik yapacağız!’ diyen o kaynanam, bana sabaha kadar nefes aldırmadı ve siktirdi kendini. Sabaha kadar kaç sefer sikiştik bilmiyorum, ama bu seferlerin birinde, sikim kazara götüne girecek gibi oldu ve anında geri çektim. Ama kaynanam, “Niye vaz geçtin oğlum?” diyerek, tuttu sikimi, kendi eliyle yerleştirdi götünün deliğine ve “Hadi sok!” dedi. Ben durur muyum, canıma minnet, götünü de siktim!

Sonraki gün kayınpeder hastaneden çıktı, evlerine döndüler. Ama kaynanam damat yarağının tadını aldı bir kere, artık yemeden duramıyor, her fırsatta torunlarını sevmeye (!) geliyor :))

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir