Boyacının Çırağı!
Merhaba, ben Gizem. 29 yaşında 1,70 boyunda, biçimli ve fit vücuda
sahip, beyaz tenli, siyah saçlı, yalnız yaşayan bir kadınım. Lise yıllarından
beri hep güzelliğimle dikkat çekmişimdir. O zamandan beridir de aktif seks
hayatım oldu, geçen seneye kadar. Geçtiğimiz yıl 2 yıl süren uzun bir ilişkiden
çıkmıştım. Yaklaşık 3 aydır depresyondayım. Kendimi toparlamak için Mersin’e
taşınmaya karar verdim ve çalıştığım şirketin Mersin şubesine transferimi
yaptırdım. İlk defa gittiğim şehre apar topar taşındım.
Yeni evime yerleşeli bir hafta olmamıştı, evin duvarlarını ve tavanını boyatmak
için bir usta tuttum. Boyacı ustası çırağıyla birlikte sabah ben işe gitmeden
geliyor, akşam ben işten gelince de paydos edip gidiyorlardı. İlk gün toplamda
yarım saatlik karşılaşmada çırak dikkatimi çekmişti. Saf bir çocuktu, ustası
sürekli bağırıp kızıyordu, benle de hiç konuşmuyor, hatta gözlerini
kaçırıyordu…
İkinci gün sabah çırak yine yüzüme bakmıyordu, ama bu sefer bacaklarıma
bakarken yakaladım. Yakalanınca utanıp hemen arkasını döndü ve işiyle
oyalanmaya başladı. Ama ustası daha arsızdı, bakışları sürekli memelerime,
bacaklarına kilitleniyordu. Aslında bu tür tacizkar bakışlar lise ve üniversite
yıllarımda çok sinirimi bozuyordu. Ama artık bundan fazlasıyla sıkıldığım için
sinirlenmek yerine görmemiş gibi yapmayı tercih ediyordum.
Akşam eve gelince çırak yine garip davranıyordu, arada bir bakıyor, sonra
arkasını falan dönüyordu. Bir ara yine önünü dönünce anladım ki çocuk çadırı
kurmuş, benden saklamaya çalışıyor, eli sürekli önünde, sikini sağa sola
yatırıp gizlemeye çalışıyor, ama Maşallah o koca sikini saklayamıyordu. Gülsem
mi, sinirlensem mi, yoksa çocuğun o haline üzülsem mi bilemedim. Neyse paydos
edip, sabah geri gelmek üzere gittiler. Ben de yemek yeyip yatağıma yattım, ama
kendimi adını bile bilmediğim çırağı ve yarağını düşünürken buldum. Çırak 1,80
boylarında, 18 veya 19 yaşında, beyaz tenli ve aptal biriydi. Benim gibi bir
kadın bunda ne buluyordu bilmiyorum, ama onunla sevişip sikiştiğimi hayal
ederek uyudum…
Sabah geldiler. Çırak beni görünce yine hareketleri değişti, çadırı kurdu. Ben
de o sabah mini siyah etek, üzerime de göğüs dekolteli beyaz gömlek giymiştim.
İkisi de gözlerini benden alamıyordu. Ben de artık kafaya koymuştum, 3 aydan
fazladır biriken ateşimi bu gence söndürtecektim. Bunları düşünerek işe gittim.
Akşam muhakkak birşey yapmam lazımdı, çünkü evimde işleri bitmişti, bir daha
ortam yakalayamazdım…
Akşam eve gidince ustaya anlaştığımız parayı verdim. Sonra da yerleri değiştirilecek
bazı eşyalarımın olduğunu, çırağının 1-2 saat daha benle kalıp kalamayacağını
sordum. Yavşak usta hemen atladı, “Ben yaparım, o sakar beceremez
şimdi!” diyerek. Ben de, “Gerek yok, çok birşey yok zaten, hem çocuğa
da bahşiş vermiş olurum!” dedim. Usta üzülse de, çırağına, “Cemal,
ablanın taşınacak eşyaları varmış, onları halledip git!” diye seslenip
çıktı gitti. Ben de yeni sikicimin adını öğrenmiş oldum.
Cemal’e iş olsun diye, evdeki masa, dolap, koltuk gibi birkaç eşyanın yerini
değiştirttim, birkaç eşyayı da balkona götürmesini söyledim. Ben de o sırada
üstümü değiştirip, kot şortumu ve askılı tişörtümü giydim. Sonra,
“Yorulmuşundur Cemal, gel dinlen!” diyerek soğuk bira teklif ettim.
Ama Cemal, “Abla ben içki içmiyorum!” dedi çekinerek. Bu çekingen
halleri içimi hoş ediyordu doğrusu. Ben de ikimize birer meşrubat koyup,
karşısında bacak bacak üstüne atıp oturdum. Yine bakışlarını benden kaçırıyor,
ama göz ucuyla da bacaklarımı dikizliyordu. “Çekinme Cemal, rahat rahat
bakabilirsin bacaklarıma!” dedim. Şok oldu, kızarıp bozardı.
“Niye utandın, gündüz gayet rahat güzel kesiyordun bacaklarımı!”
dedim. “Yok abla, bakmıyorum…” diyebildi yarım ağız. Oturduğum
koltuktan kalkıp, üçlü koltukta oturmakta olan Cemal’in yanına oturdum, bir
bacağımı kucağına koydum, “Hiç bir kadının bacağına elledin mi?” diye
sordum. Yine yarım ağız, “Hayır…” dedi. “Ne duruyorsun,
ellesene o zaman!” dedim. Terden yapış yapış olmuş eliyle ürkekçe okşamaya
başladı. Sonra biraz daha rahat ellemeye başladı, ama baldırıma çıkmaya cesaret
edemiyordu halen. Bakir olduğunu öğrenmem hoşuma gitti, bu körpe delikanlının
seks hocası olacaktım.
Hafifçe doğrulup, kulağına, “Bu akşam seni erkek yapacağım, hem de benim
erkeğim olacaksın!” diye fısıldadım. Bir anda doğrulup beni üzerinden alıp
koltuğa attı, neye uğradığımı şaşırdım. Bir çırpıda pantolonunu ve boxerını
çıkardı. Göbeğine değen yarağı demir gibi sertleşmişti. Benim şortumu ve
külodumu da hızlıca çıkarıp, yarağını amıma soktu. Sokmasıyla böğürerek
boşalması da bir oldu. Ben ne olduğunu anlamadan Cemal gelmişti bile. Sinirle
koltuktan kalkıp, küfürler ederek banyoya girdim. Duşta amımdaki dölleri
temizleyip, bornozla banyodan çıktığımda, Cemal altı çıplak, elinde külotum
oturuyordu.
“Aferin, şimdi karnımdaki çocuğa nasıl babalık yapacaksın?” dedim,
bir anda çok korktu. O böyle korkunca şakayı uzatmadım, “Şaka yapıyorum,
merak etme ben korunuyorum!” dedim. Sözümden çıkmaması karşılığında bir
kere daha deneyebileceğimizi söyledim. “Tamam abla, ne istersen
yaparım!” dedi. “İlk önce bana abla demeyi bırak!” dedim ve
bornozumu çıkarıp kucağına oturdum. Memelerimi ağzına verdim. Ayı gibi emiyor,
yalıyordu memelerimi…
Altımda yarağının yeniden sertleştiğini ve bacaklarıma değdiğini hissetiğimde
üzerinden kalktım. Koltuğa uzandım ve çok yavaşça içime girip beklemesini
söyledim. Her şeyi istediğim gibi yapıyordu. Yarağını yavaşça amıma soktu,
içimde hareketsiz bekliyordu. Yavaşça git gel yapmaya başlamasını söyledim. 1-2
dakika öyle güzel gidiyorduk ki, yine boşaldı. Canım cidden çok sıkılmıştı,
gerçekten beceremiyordu bu işi. Öfkeyle, “Kalk üstümden!” diye
bağırdım.
Korkmuş ve pancar gibi kızarmış bir şekilde üstümden kalktığında, çocuğa
bağırdığım için pişman olmuştum. Ben de kalkıp, elinden tuttum ve “Gel
benimle!” diyerek banyoya götürdüm. Onu ve kendimi güzelce yıkayıp
temizlendikten sonra kurulandık. Yine elinden tutup banyodan çıktık, bu sefer
onu yatak odama götürdüm. Yatağa sırtüstü yatırıp, inik yarağını ağzıma aldım,
emip yalamaya başladım. Yarağı kısa sürede yeniden sertleşmişti. Ee, olacaktı
okadar, gencecik bir delikanlıydı sonuçta.
Bir süre daha Cemal’e sakso çektikten sonra sırtüstü uzandım. Cemal bu tabii,
hemen üstüme çıkıp, yarağını amıma sokmaya yeltendi. “Hoop, ağır ol
bakalım!” diyerek engel oldum ve “Bu sefer öyle hemen sikmek yok,
önce amımı yalayacaksın!” dedim. Cemal, “Tamam abla!” deyip
aşağı kaydı, amıma yumuldu hemen. Aynı salonda memelerime yaptığı gibi, şimdi
amımı da ayı gibi yalıyordu. Ben de saçlarından tutmuş Cemal’i yönlendiriyor,
bazen yüzünü amıma bastırıyor, bazen de amımdan uzaklaştırıyordum. Arada bir
de, “Erkeğim benim!” , “Sikicim benim!” diyerek gaz
veriyordum. 15-20 dakika amımı yalayıp, dilini içime sokarak, klitorisimi
emerek, beni ciyaklata ciyaklata Orgazm etti. Amımın sularını bile yalayıp
yuttu. Anlaşılan am yalamayı çok sevmişti.
Kalktım ve Cemal’i sırtüstü yatırıp üstüne çıktım. Elimle yarağını amımın
girişine yerleştirip, yavaşça oturdum. Cemal hemen alttan pompalamaya
yeltenmişti ki, sert bir tonla, “Kımıldama! Ben demeden hareket edersen
sikini kökünden keserim, sonra kızlar gibi oturarak işersin bak!” dedim.
Korkmuş bir şekilde, “Tamam abla!” dedi. Ben de sikinin üstünde
yavaşça yukarı aşağı kalkıp oturmaya başladım, “Sakın ben demeden
boşalma!” diyordum. Gözüm sürekli yüzündeydi, boşalacakmış gibi olduğunda
yüz ifadesi değişiyordu. Yüzü değiştiğinde hemen kalkıyordum üstünden, yüzüne
oturup amımı ağzına veriyor, bir süre amımı yalattırıyordum. Sonra tekrar
yarağını amıma alıyordum. Bu şekilde bir 20 dakika kadar Cemal’in üstünde
oturup kalkarak kendimi siktim.
Cemal artık altımda çarşafı tırnaklıyor, dudaklarını ısırıyor, boşalmamak için
olağanüstü çaba sarfediyordu. Çocuğun bu haline üzüldüm, kalktım üstünden.
Hemen domaldım ve “Hadi bakalım, şimdi istediğin gibi sik beni!” dedim.
Cemal hemen fırladı, arkama geçtiği gibi yarağını amıma kökledi ve anında
sikmeye başladı. O kadar hızlı sikiyordu ki, ‘Şak, şak, şak!’ sesleri odayı
doldurmuşken, ben 2-3 dakika içinde Orgazm oldum. “Boşal hadi
erkeğim!” dememle birlikte, Cemal, “Ağıııhhh!” diye bağırarak
içime boşalttı döllerini…
“Çıkma hemen içimden, biraz kal öyle!” dedim. Yarağı içimde küçülene
kadar köpekleme pozisyonunda kaldık öylece. Sonra kalkıp banyoya gittik,
temizlenip, duşumuzu aldık. Cemal’i kendi ellerimle kurulayıp, elbiselerini
giydirdim. Cebine harçlığını da koydum. Bu yaptıklarımızın sır kalması
gerektiğini, yoksa başına çok kötü şeylerin geleceğini iyice tembihleyip evden
gönderdim 🙂